1. Bölüm

ÖRTBAS

Esin Kaynağı: BBC News - Who was the murderer whose skin binds a book?

3 Bölüm

Kişiler

  • FATMA: Üvey Anne (40’larında, endişeli, kontrolcü, sonra akıl sağlığını yitiren)
  • AYŞE: Kız (18-20 yaşlarında, başlangıçta sakin görünmeye çalışan, umutlu, kurban)
  • MURAT: Oğlan (20’li yaşların başında, biraz serseri ruhlu ama Ayşe’ye bağlı, sonradan kurban)
  • ALİ: Üvey Baba (40’lı yaşların sonunda, kasabanın saygın doktoru, karanlık sırları olan)
  • HEMŞİRE: Ali’nin yardımcısı (Yardımcı karakter)
  • 1. KASABALI: (Yardımcı karakter)
  • 2. KASABALI: (Yardımcı karakter)

1. Bölüm

(Sahne: Mütevazı bir evin mutfağı. Fatma telaşla volta atar. Ayşe masada oturur, ifadesiz görünmeye çalışır.)

FATMA: (Ellerini ovuşturarak) Allah’ın belası! Kimden bu çocuk, söylesene bana Ayşe! Adımını dışarı attığın yok ki senin! Millet çocuk sahibi olmak için kılı kırk yarar, bizimki havadan nem kapıyor sanki! Rezil olacağız el aleme! Ah başıma gelenler! Nedir benim bu çilem?

AYŞE: (Sakin bir sesle) Anne, neden hemen kötüye yoruyorsun? Belki de iyi bir şeydir. Hem sen demez misin, millet neler yapıyor bir evlat için diye? Demek ki bir kıymeti var. Hem bak, yaşım kaç oldu, kendi hayatımı kurmamın vakti gelmedi mi?

FATMA: Ne diyeceğiz biz şimdi millete? Baban duyarsa ne olur hiç düşündün mü? “Bizim kıza melekler uğradı, babasız hamile kaldı!” mı diyeceğiz? Yoksa başka bir şey mi var? Söyle doğruyu!

AYŞE: (Hafif bir gülümsemeyle) Öyle dersek belki eş dost acır da bize pasta börek getirir, fena mı olur? Hem belki… belki bir mucizedir anne?

FATMA: Bu kız beni delirtecek! Vallahi delirtecek! Nasıl bu kadar rahat olabilirsin aklım almıyor! İçinde bir can taşıyorsun, farkında mısın? Hem de kimden olduğu belli olmayan… Yoksa belli mi?

AYŞE: (Derin bir nefes alır) Ben her şeyi planladım da ondan rahatım anne.

FATMA: (Duraksar, şüpheyle bakar) Ne demek her şeyi planladım? Yoksa sen… bile isteye mi yaptın bunu? Kiminle?

AYŞE: A, hayır! O kısmı planlamadım tabii ki. Hatta başıma bu gelene kadar neyi planladım ki ben hayatımda? En az senin kadar ben de korktum ilk başta. Ama sonra düşündüm… Hayat fırsatlarla dolu. Kaçıp gideceğim buradan. Artık dayanamıyorum.

FATMA: Kaçmak mı? Ne demekmiş o? Skandaldan kaçmak için mi? Bu halde, tek başına nereye, nasıl, kime kaçacaksın kızım? Kim bakar sana?

AYŞE: (Kararlılıkla) Tek başıma değilim. Murat’a söyledim. Gece yarısı bizim eski ahırın orada buluşacağız. Biliyorsun, onun şehirde durumu iyiymiş. Orada yeni bir hayat kuracağız. Sana da yük olmam artık. Hem… hem o beni seviyor, biliyorum. Kurtaracak beni buradan.

FATMA: (Gözleri dehşetle açılır) Murat mı? O serseri mi? Çocuk ondan mı yoksa? O katil suratlıdan mı? Nasıl yaptın Ayşe? Nasıl ona güvendin? O yüzden mi herkesten sakladın karnını? Sen… sen onu seviyor musun gerçekten? Herkesin bir seveni vardır derlerdi de, inanmazdım… Hele onun gibisinin…

AYŞE: (Konuyu değiştirir, boşluğa bakar gibi) Dün akşamdan baklava kalmış mıydı anne? Canım çekti de…

(Fatma cevap veremez, şaşkınlık ve korkuyla Ayşe’ye bakar. Işıklar yavaşça söner.)